Geçenlerde okuduğum bir yazıda “Hayatta en çok neyin olsun?” diye soruyordu yazar. Sonra bunu sosyal medya hesabımdan arkadaşlarıma sordum ve aldığım cevaplar ile bu yazı ortaya çıktı! Hadi bakalım beraber! ?

Sağlık

Sağlık listenin başında yer alıyor. Yaş ilerledikçe sevdiklerimizi kaybetme korkumuz biraz daha artıyor sanırım. Onların canı acısa bizim ki daha çok acıyor. Ölümsüz gördüğümüz sevdiklerimize yakıştıramıyoruz hasta olmalarını ya da tam tersi “bana bir şey olmaz” düşüncesi ile hor kullandığımız bedenimiz yerini çeşitli ağrılara veya hastalıklara bırakıyor… Değer yargılarımız değişiyor. Maddi olarak istenilecek şeyleri gözümüz çokta görmüyor, manevi şeyler daha kıymetli oluyor.  Sağlık hep bizimle kal olur mu? Sen olmayınca biz bir şey yapamıyoruz çünkü…

Aile

Gelelim ailem diyenlere…. Huzurlu bir evde yaş almışsan, sonsuz sevgiyi tatmışsan aile senin için bambaşka bir şey… Tarifi yok, tanımı yok…  Senden gelen başım üstüne diyen aile senin için her zaman güvenli tek liman. Kalbin en güzel köşesindedir yerin… Evlat iken evlat sahibi olduysan bir de ne şanslısın şu dünyada! Hayırlı evlat olabildiysen ailene, hayırlı evlat yetiştiriyorsun sende… Sevgi garip bir şey. Söz konusu ailen olunca koca evren bir yana sanki… Allah sevdiklerimize uzun ömürler versin, sevginiz sonsuz olsun hep!

Farkındalık

Kaç kişi değerinin farkında sizce? Mesela senin kendi değerin hakkında fikrin var mı? “ Sen farkındalık nedir bilirsen, huzur da çabalamadan kendiliğinden gelir.” dedi bir arkadaşım… En çok buna ihtiyacımız var gibi… Sahi ne kadar farkındayız olayların? Bizi mutlu eden küçük şeylerin değerini ne kadar biliyoruz? Elimizde olan hep bizimle mi kalıyor sizce?  “Farkında ol, farklı ol.” derim ben bunun üzerine! O kadar küçük şeylere üzülüp kendimizi harcıyoruz ki… Madem kendimizi harcamaya karar verdik değse buna dedim ama hiç bir şey kişinin kendinden değerli değil ki! Sen kendini koy en güzel köşeye, seni hakkedenler gelebilsin oraya…  Huzur istiyorsan huzurlu olacaksın bu dünyada… O huzuru da nasıl yakalayacağın sana bağlı. Ya kendinin farkında ol ya da etrafına bir bak farklı ol!

Dostluk

Seni sen yapan, bazen kanından canından daha değerli olan dostların var bir de… Hani “kardeşim” diyebildiklerin… Yer ve zamana bağlı kalmayan dostluklar, yıllar geçtikçe daha da değerlenen, senden haber almasa telaşlanan, en kötü anında güldüren, başarın ile gurur duyan türden… Kıskanmaz hiç, gurur duyar her şeyinle…  Hatan varsa vurur yüzüne tokat gibi yeter ki hatandan dön en kısa zamanda diye… Aşık olursun, ayrılırsın, keşke dersin tüm derdini tasanı bir tek “O” çeker…  Terfi alırsan ilk kutlayan o olur, işsiz kalırsın elinde telefon herkesi arayan olur… Paran yoksa hesaplar ondandır, yolun uzunsa en uzak mesafe bile onunla kısacık olur… Hayatı sana kolaylaştırır… Değerli midir? değer midir?  Yıllar içinde bilirsin… Değerse ömürlük senindir! Dilerim ki yolunuzdan dostlarınız hiç eksilmesin….

Para

“Parayla saadet olmaz.” sözünün tarih olduğu bir devirde yaşıyoruz. Bizim kadar garip bir jenerasyon yoktur sanırım. 80’ler kuşağı olarak görmediğimiz kalmadı. Hem geçmiş hem gelecek, gelişim ve kültürler karması derken değer yargılarının da yerlerini çok değiştirdik. “Param olmasın ben mutluyum” devirleri tarihe karıştı. Yerine “kıroyum ama para bende” diyenler, arabasına göre gittiği yerde değer görenler el üstünde tutulur oldu. Paranı ne kadar çok gösterirsen o kadar değerlisin artık.  Para sadece sana ev araba aldırmıyor tabi ki, eş alıyorsun, sevgili alıyorsun, arkadaş alıyorsun… Böyle değerlere de sahip oldukça  “içi boş olsun, gerçek olmasın ne fark eder?”  görüşü sahip olmaya başladı. Para seni mutlu ettikten sonra gerisi boş belki de kimileri için… Cüzdanınızdan para, cebinizden anahtarlar eksik olmasın…

Tekne

Hobiniz var mı hiç? Canınız sıkıldıkça yaptığınız bir şeyler? Ya da fırsat buldukça kaçtınız yerler, etkinlikler?  Hayat ev iş arası geçmiyor tabii… En çok balık tutacak teknesi olmasını isteyen arkadaşım var benim… Balıkları ile mutlu, aklında hiçbir şey yok, zamanın durduğu yer belki de onun için.  Sevdiğin şeyler için sabretmek çok güzel, zaten nelere sabretmiyoruz ki?  Sabah bir mecburiyet için erken kalmak varken neden keyfim ve kahyası için kalkmayasın? Hayatı kendinize zevkli hale getirebileceğiniz hobileriniz olsun… Tekneyse tekne, topraksa toprak, örgüyse örgü ama yeter ki senin olsun. Zevkin olsun, neşen olsun, düşündükçe yüzünü güldüren anıların olsun, bir kere kendin için bir isteğin olsun!

Huzur

“Ağzımızın tadı kaçmasın Ali Rıza Bey” sözü beynimizde yer etmiştir herhalde! ? İnsanın huzuru kaçınca olmuyor tabii… Peki en çok kimin yanında huzurlusun? Ailen mi, iş mi, dost mu, sevgili mi? Yoksa kendinle mi?  Huzuru bulduğun yerin kıymetini de biliyor musun? Huzur da sağlık gibi bence gitti mi en çok değeri anlaşılanlardan… Zaman bu kadar hızlı akıp giderken ruha iyi gelen huzuru bir yerlerde bırakmamak lazım. Kahve içerken aldığın bir keyif varsa, sevdiğin bir parça çaldığında bağırarak eşlik edebiliyorsan, mutfakta kaynayan bir yemeğin, sevincini paylaşabileceğin değerlilerin varsa anın değerini bil ve sonuna kadar yaşa derim. Derin bir nefes al, bolca huzur çek ciğerlerine!

Gökyüzü

Gökyüzüne bakabileceğiniz anlar ne kadar sizce ya da bakabildiklerinizi saydınız mı? Kafanızı gökyüzüne kaldırdığınızda şükredebildiniz mi yoksa isyan mı ettiniz? Bardağın hangi tarafına bakabildiğin önemli. Her şer de bir hayır vardır diyebiliyorsan gökyüzü masmavi sana ama yok en ufak bir şeyde isyanlar başlıyorsa siyah olur sana gökyüzü… Mavi güzeldir, en sevdiğim renktir benim.  Deniz sonsuz bir mavi değil mi? ya da gökyüzünün mavisi bulutlara çok yakışmıyor mu? Atatürk’ü düşünsene bir de!  En anlamlı ve özel mavi onun gözleri değil mi?  Bence maviyi seçin,  gökyüzüne bakabildiğiniz her anın tadını çıkarın şükredin derim. Mavi de kaybolmak güzeldir. En çok maviniz olsun şu hayatta…

Mutluluk

Son olarak mutluluk desem alır mısınız bir kaşık?  Ne mutlu edecekse sizi o en kısa sürede gelsin bulsun sizi! Aşk olur, iş olur, çiçek olur, böcek olur içinden ne geliyorsa işte! Herkes mutlu olmayı hakkeder ama unutmayın ki mutlulukta paylaştıkça artar.  En mutlu ben olayım değil de  herkes mutlu olsun diyelim mesela olur mu?  Doktor olabilmek için gece gündüz çalışan tıp öğrencisi dünyanın en iyi cerrahı olsun mutluluktan havalara uçsun ya da aşka inancı biten kadını bir adam çok sevsin umut olsun diğerine… Ben mutlu, sen mutlu herkes mutlu ohh beeee işte hayat böyle şahaneeee!! : )

Kısacası, şu hayatta en çok dilekleriniz kabul olsun bu yazı da burada son bulsun…  ?