fbpx

Sen dik durursan ben dimdik dururum hayatın karşısında.

Sen gülersen ben daha çok gülerim etrafıma.

Sen gel desen ben koşarım yanına.

Sen kızım desen ben şükrederim seninle geçen her anıma.

 

Senin kokun nefes olur hayatıma. Elim elini arar her kararımda. Aklın ışık olur yoluma. Sana benzetilmek gurur verir bana. Kimse beni yıkamaz sen bana sarıldıkça. Korkum olmaz hiç bir şeyden senin sevgin oldukça.

 

“Kızlar, babalarının yaptığı ve söylediği şeyleri asla unutmazlar. Kızlar aslında en çok babalarına kırılır, en çok babalarıyla mutlu olurlar.”  diyor yazar.

 

Kızlar için babaları hayatın sunduğu ödüldür. Bildikleri ilk yuvadır. İçlerindeki gücün sebebidir. Karşı cinste ömür boyu aradığı karakterin tanımıdır. Baban ne kadar iyiyse hayatın o kadar mükemmeldir.  Sen düşünmezsin o düşünür yaşama dair her şeyi. Babam diyebilmek “ben büyümüyorum” demenin koşulsuz kabul edilmesidir.

 

Güven, küçük bir kızken sürdüğüm bisikletimin arkasından koşturan babamın hayat yolculuğumda da hep arkamda, önümde yanımda olmasını bilmekti. Tecrübe, baba – kız çıktığımız yollarda yaptığımız sohbetlerin aslında hayat yolundaki bir serüven olduğunu anlamaktı. Doymak, yaptığım bir tas çorbanın tadı kötü bile olsa “çok güzel olmuş” diyerek içen babamın ruhumu hep doyurmasını fark etmekti. Mutluluk, Fenerbahçe gol attığında yerimizde zıplarken aslında birlikte paylaştığımız her ana şükretmenin sevinç haliydi.

 

Sana babam diyebilmek şu hayatta başıma gelen en güzel şeydi.

Sen hep var ol, iyi ol, sağ ol babam.  Tüm kızlar da babaları için şükretsin bir kez daha.

Sonsuz gücünün bana verdiği minnetle seni çok seviyorum, iyi ki doğdun “babacuğum”

Seçil'ce Bir Şeyler

Categories:

Comments are closed