fbpx

“Hayata zor geldin bu yüzden yaşamayı biliyorsun” dedi annem.

 

Ne kadar yaşıyorum, doğru mu yaşıyorum, normali mi bu mu bilmiyorum ama hayatın beni yaşamasından ziyade ben hayatı yaşamayı tercih ediyorum.

 

Ufak şeylerden mutlu oluyorum mesela… Gülmek için büyük sebeplere ihtiyacım yok. Belirsiz olan hiçbir şey için zamanımı harcamıyorum. Önüme çıkan fırsatları değerlendiriyorum. Değer yargılarım maneviyat üzerine kurulu. Tecrübelerimi seviyorum, yeni şeyler denemekten korkmuyorum. Çok sevilmek gibi derdim ya da istediklerim olmazsa “ben bu işte yokum” gibi düşüncelere sahip değilim. Sorumluluklarımın farkındayım ama kendimi de seviyorum.  Güzel olmak gibi kaygılarım yok. Neşem yerindeyse günüm güzel.  Mutsuzsam mutlu görünmek gibi derdim yok. Her şey akışında, ihtimaller üzerine kendimi yorduğum düşüncelerim yok. Sağlık varsa her şey hallolur, param yoksa bir gün yemek olmasın ne olur… Öğrenmeyi seviyorum.  Her yaşımda biraz daha neler öğrenebilirim diye düşünüyorum. Kariyerime önem veriyorum ama hayat kariyer değil sevdiklerime zaman ayıramazsam eksik hissediyorum. Bu ay çok çalıştım biraz gezeyim diyorum sevdiklerimle kucaklaşmaya bayılıyorum. Farklı insanlar farklı renkler olsun hayatımda çeşitliliği seviyorum. Hayat planımda kimseye bağlı kalmıyorum. Ne kadarsam, gücüm neye yetiyorsa onu yapıyorum. Yapamadıklarım için mutsuz olmuyorum. Kendi başıma yapabildiklerim ile gurur duyuyorum.

 

Üzüntülerimin hayatımı ele geçirmesine izin vermiyorum. Kırılıyorum ama “kırdığı yerden kopsun o zaman” diyebiliyorum. Her zaman her şeye şükrediyorum. Derslerimi alıyorum ceplerime koyuyorum. Gönül terazimi dengede tutuyorum. Kim de ne kadarsam ben de o kadar değer veriyorum.  Bir konuda haklı olduğu düşünüyorsam karşımdaki anlasın diye ısrarla anlatmıyorum susuyorum. Kendimi yormuyorum. İyide kötü aramasam da kötüde iyi bir şeyler arıyorum. Moralimi hemen bozmuyorum. Sevinçlerimi sonuna kadar yaşıyorum.  Negatif insanlardan uzak duruyorum. Hayır demeyi öğreniyorum. Ne yapıyorsam kendim için yapıyorum.  “Elalem” denen topluluğu dikkate almıyorum. Kim ne isterse düşünebilir, ben kendimi ve niyetimi biliyorum. Gezmeyi seviyorum. Gittiğim yerlerde yeni insanlarla tanışmaktan keyif alıyorum. Kitap okuyorum. Her kitabın verdiği bilgiye bayılıyorum. Param varsa keyfime harcıyorum. Şarkılar söylüyorum, dans ediyorum, kadehlerimi sevdiklerimle kaldırıyorum….

 

Kısacası, bedenimi bir gün toprağa teslim edeceğimi biliyorum ama bugün o bedenle yapabileceğim her şeyi yapmaya çalışıyorum.  Hayatı seviyorum ve onun tarafından da sevildiğimi biliyorum. Siz de sevin bence hayatı.  Ne kadar severseniz o kadar karşılığını alıyorsunuz çünkü… Nefes alma şansınızı iyi değerlendirin. Sevin, sevilin, ağlayın, mutlu olun, konuşun, zıplayın, gezin, tozun ama yeter ki hayatı hakkıyla yaşayın!

 

 

 

Seçil'ce Bir Şeyler

Categories:

Comments are closed